İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif ERSOY'un yazdığı milletimizin onurlu mücadelesini ve bağımsızlığını vurgulayan, İstiklal Marşımızın, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilişinin 101. Yıldönümünü kutluyoruz. Yurdumuzun birçok yeri düşman işgali altındayken halkımız kadını, erkeği, çocuğu ve askeriyle ülkesi için zor şartlar altında bir karış toprağını vermemek için mücadele verirken, Mehmet Akif ERSOY milletimize cesaret vermek, duygularını harekete geçirmek üzere İstiklal Marşımızı yazmıştır. İstiklal Marşı, halkımızın bağımsızlık savaşını ölümsüzleştiren, eşsiz bir eserdir. Mehmet Akif ERSOY, "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın" derken; verilen mücadelenin zorluğunu ifade etmiştir. İstiklal Marşımız milletimizin Atatürk önderliğinde, tarihin akışını değiştiren bir kahramanlık destanının anlatımıdır.
Bu duygu ve düşüncelerle İstiklal Marşımızın Kabulünün 101. Yıldönümünü kutluyor, İstiklal Marşımızın müellifi Mehmet Akif ERSOY'u ve Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarını, ebediyete intikal etmiş bütün şehitlerimizi şükranla ve saygıyla anıyoruz.
İSTİKLAL MARŞI
Korkma ! sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz